HAYDİ TÜRKİYE İDRAK-SİNİZ YARIŞMASINA! - 4 Mayıs 2012



Yıllardır öğretmen yetiştiren Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin elinden, öğretmen olma hakkı alınıyor, şaşmıyorsunuz. 

Derse paldır küldür dalan bir öğrenci, dışarı çıkmasını isteyen öğretmeni bıçaklıyor, şaşmıyorsunuz.
Çocuk yaşta kızlar ana – baba eliyle kocaya satılıyor, adına da evlilik deniyor, şaşmıyorsunuz.

Matematik testinde sıfır çeken öğrenciler başarısızlığın gerekçesi olarak öğretmen korkusunu gösteriyor, şaşmıyorsunuz.

4 bin dershanenin sadece binde 2’si okul olmaya uygun çıkıyor, iş hanından bozma bu binalarda yıllardır eğitim yapılıyor, şaşmıyorsunuz.

Öğretmenler intihar ediyor, şaşmıyorsunuz.

Servis şoförü lise öğrencisi kıza tecavüz ediyor, şaşmıyorsunuz.

40 binden fazla genç öğretmen, kaderlerini iki dudak arasından çıkacak lafa bağlamış atama bekliyor, şaşmıyorsunuz.

İlkokul çocuklarına bir sağlık uygulaması olarak “hacamat” öğretiliyor, şaşmıyorsunuz.

19 Mayıs törenlerine yıllardır sadece fakir muhitlerin devlet okullarında okuyan öğrenciler “götürülüyor”, şaşmıyorsunuz. 

Ömründe bir defa bile resmi bayramları kutlamamış, 23 Nisan’ı sadece çocuk bayramı sanan, ulusal egemenlik sözlerini tekerleme yapan kimseler Sevgililer Gününde kürekle para harcıyor, şaşmıyorsunuz. 

Devlet aynı okulda görev yapan hademeye öğretmenden fazla maaş ödüyor, şaşmıyorsunuz.
5 yaşındaki çocuklar ilkokula başlatılıyor, cüsseli çocukların arasına, itilip kakılmaya oturtuluyor, şaşmıyorsunuz.

Lise son sınıf öğrencileri ile lise mezunlarının 5’te 4’ü fen testinden sıfır çekiyor, şaşmıyorsunuz.
Öğrenciye, falanca seçmeli dersi seçmezse seçeceği başka ders gösterilmeyen bir seçmeli ders sistemi kuruluyor, şaşmıyorsunuz.

Üniversitelerde görev yapan akademisyenler taksi şoföründen az kazanıyor, şaşmıyorsunuz.
Lise öğrencilerinin %75 kadarı okuldakilerle karşılaştırınca dershanedeki öğretmenlerini daha donanımlı buluyor, şaşmıyorsunuz.

Daha sayayım mı?

***

Peki, neye şaşıyorsunuz? 

Bir üniversitenin, kız öğrencilerinin katılacağını varsaydığı bir güzellik yarışması düzenlemesine! Hakikaten eğitimdeki en büyük çarpıklık bu, güzellik yarışmaları… 

Yüzlerce kız Taksim meydanına toplansa ve ‘böyle bir yarışmaya katılmayı hakaret sayarım” diye eylem yapsa şaşar mısınız? Şaşarsınız. Hem şaşar hem de kızları aykırı, asi ilan edersiniz. Zira kız dediğin başka ne yapacak? Süslenecek, aç biilaç gezip ince olacak, güzel olacak, güzel güzel söz dinleyecek, değil mi? 

Mesela fende sıfır çeken gençler çıksa, “büyüklerimde laf ebeliği dışında herhangi bir meziyet görmedim ki bilime kafa yorayım” dese şaşar mısınız? Şaşarsınız. Üstüne ayıplarsınız da. Çocuk dediğin büyüklere saygılı davranır, onları asla eleştirmez! Oysa o büyüklerin çocuk büyüttüğü yıllar boyunca tek bir kitap okumamasında, futbol ve televizyon dizileri dışında bir meseleye kafa yormamasında şaşacak şey bulmasınız. 

Bir de uluslararası ilişkiler okuyor, parlamentonun ne olduğunu bilmiyor diye şaşkın kızın birini rezil rüsva ettiniz. Oysa memlekette yazıldığı herhangi bir okuldan mezun olamayan var mı? Başarısızlık nedeniyle diploma alamayan duydunuz mu? Herkse mi başarılı? 

Adnan Menderes’e atfedilen bir söz vardır. Partisinin seçimlerdeki başarısına istinaden “ben odunu aday göstersem seçilir”  dediği rivayet edilir. O halde soruyorum: Hiçbir çarpıklığına şaşmadığımız bu eğitim sistemi her gireni mezun ediyor ve bunda da şaşacak bir şey yok, öyle mi?

Derim ki, reyting rekorları kıran yetenek-sizsiniz yarışmasına nazire yapalım ve bir idrak-sizsiniz yarışması başlatalım. Sonunda ne kazanırız bilmem ama en azından şaşacak bir şeyimiz olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder