ÇOK MU?
Nüfusla, demografiyle ilgilenir
misiniz? Benim en büyük meraklarımdan biridir. Demografik verileri alt alta,
yan yana sıralanmış görünce zihnim soru istilasına uğrar, her defasında: Az mı?
Çok mu?
Mesela 2010 – 2011 döneminde
Hollanda’nın tahmini yaklaşık nüfusu 16.00.000, Belçika’nın 10.300.000,
Danimarka’nın 5.540.000, Yunanistan’ın 11.300.000, İsveç’in 9.350.000. Öte
yandan geçtiğimiz günlerde yedi milyarıncı bebeğin dünyaya geldiği Hindistan’da
azınlık durumundaki Müslümanların toplam nüfusu 120.000.000 civarında. Ülkenin toplam
nüfusu ise 1 milyarın üzerinde. 1 milyar çok mu?
Şimdi iki bilgiyi birleştirelim:
Hindistan’daki Müslüman azınlığın nüfusu yukarıdaki Avrupa ülkelerinin toplam
nüfuslarının birkaç katı. 2004’te Hindistan’ın önemli şehirlerinden Agra’nın
tarihi mekânlarını geziyorduk. Yanımıza yanaşan gönüllü (bahşiş daima kabul
edilir) rehberin sözleri aklımda: “Biz Müslümanlar, Hindular arasında yok
olmamak için çoğalmalıyız. Benim 8 çocuğum var. Pek bakamıyorum ama olsun.” 8
çocuk çok mu?
Gerçi Hindistan bize uzak,
dünyanın öbür ucu. Ya düşünce tarzı? Sınır Tanımayan Öğretmenler Örgütü[1]
‘nün web sayfasında yayınladığı makaleye göre Türkiye’de nüfusun yarısı (evet
yanlış okumadınız, yarısı) 0-24 yaş aralığındaymış. Toplam nüfusu hiç değilse
75.000.000 kabul etsek, 37.500.000 kişi 24 yaşından genç. Bir başka deyişle
birkaç Avrupa ülkesinin toplam nüfusu kadarlar. 35 milyon genç çok mu?
Bu gençlere ilkokul gerek, lise
gerek, üniversite gerek, kaliteli eğitim
– öğretim malzemesi gerek, donanımlı öğretmen gerek, sonrasında meslek gerek,
iş gerek, gelir gerek, sosyal güvence gerek… Bu gereklerin doyurulmaması,
yerine getirilmemesi halinde akla gelebilecek her türlü tehlikeye gebe bir
kalabalıktan bahsediyoruz. Bu muazzam rakam yüzünden sınavlar var, bu rakam
nedeniyle işsizlik. Yeri gelmişken,
eğitimini tamamlamış genç nüfusun beşte biri işsiz. Beşte bir, çok mu?
Geçtiğimiz günlerde Fransa’da bir
öğretmen hanım, geçim derdi nedeniyle çalıştığı okulun bahçesinde kendini yaktı.
[2]
Bir öğretmen canına kıydı. Çok mu?
Türkiye’de resmi eğitim
kurumlarında toplam 636 bin 756 öğretmen görev yapıyor. Ataması yapılmayan
öğretmenler ile eğitim fakültelerinde okuyan müstakbel öğretmenlerin sayısı yüz
binlerle ifade ediliyor. Bugüne kadar ataması yapılmayan öğretmenlerden 27’si
aynı yolu seçti: İntihar ettiler. 27 çok mu?
Çok mu diye sordum ya, akla
gelebilir: Kime göre? Neye kıyasla? Diğerlerini bilmem ama bence yukarıda geçen
rakamlar arasında en büyüğü, en ürkütücüsü, en dehşet vereni, o malum 27.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder