EĞİTİM, ÖĞRETMEN, OKUL. BUNLAR HEP KARIŞIK ŞEYLER… - 22 Mart 2012



Hepsi eczacıların suçu. Eczanelerde terlik, oje, şapka ve sair satılmaya başladığından beri işler karıştı. Marketten vitamin alan çocukların çağında bildiğimizi varsaydığımız “şey”lerin gerçek tanımını, gerçek işlevini hatırlamakta fayda var. Eğitim nedir, öğretmen kime denir, okul nasıl bir yerdir. Haydi, başlıyoruz:

EĞİTİM NE DEĞİLDİR
·         Eğitim, bilgi aktarma değildir. Bilgiye ulaşma ve onu kullanma becerisini kazanma sürecidir.

·         Eğitim verilmez, alınır. Okumak istemeyen, eğitimden bir yarar sağlayacağına inanmayana, kimse eğitim veremez.

·         Eğitim kitlesel bir eylem değildir. Kamu, toplum eğitilemez. Birer birer şahıslar eğitilebilir. Bu yüzden eğitim çok para, zaman ve emek gerektirir.

·         Eğitim politikanın arka bahçesi değildir. Öyle olmasına öyledir de, o arka bahçede yetişen bitkilerin kimi zehirleyip kimi büyüteceği önceden hesaplanabilir bir iş değildir.

·         Her çocuğa becerilerine, zekâ türüne göre eğitim verilmelidir. Küçük yaşlarda ve erken sınıf seviyelerinde evet. Ancak eğitimin amacı hayata hazırlamaksa, zorunlu eğitimi bitiren gencin çalışma yaşamında ihtiyaç duyacağı bütün becerileri edinmiş olması gerekir. Yani çizime, resme yatkın bir çocuk ilkokul 1-2-3. sınıflardayken resmetme yoluyla matematik öğrenebilir. Ancak 15 yaşında fizik dersini hala resimle çalışıyorsa, bir şeyler eksik kalmış demektir.


ÖĞRETMEN NE DEĞİLDİR
·         Çocuk bakıcısı değildir. Okul saatlerini anne-babanın işten eve dönüş saatine kadar uzatmak çocuğun daha iyi bir eğitim almasını sağlamaz. Sadece öğretmene dadılık yaptırır.

·         Mavi yakalılar diye tasnif edilen işçi sınıfına mensup değildir. Olsa olsa fikir işçisi sayılabilir. Zira her öğretmen bir entelektüeldir. Kol işçisi maaşıyla değil, fikir işçisi maaşıyla çalışması gerekir.

·         Öğretmen soru soran değildir. Soru sormasını öğretendir.

·         Öğretmen bilim adamı değildir. Öğretmene duyulan ihtiyacın zamanla azalması, öğrencinin ilerlediğinin delilidir.

·         Öğretmen aile terbiyesi vermekle yükümlü değildir. Çocuğun temizlik, görgü ve saygı kurallarını ailesinden öğrenmesi gerekir.

·         Öğretmen eleştirilmez, dokunulmaz, sorgulanmaz değildir. Her velinin “çocuğum başka bir öğretmenin sınıfında olsa daha hızlı gelişir miydi” sorusunu sormaya hakkı vardır.

·         Öğretmen tehdit mercii değildir. Teşvik merciidir. Not defterini göstererek “ağzınla kuş tutsan bu dersten geçemezsin” diyen, öğretmen olamaz. Böylelerine gerdiyanlık, cellatlık gibi meslekler daha münasip düşer.

·         Öğretmen ofis personeli değildir. Mesaisi bitince işi bitmez. Her bir öğrencinin gelişimi, sorunları ve başarısı için son zil çaldıktan sonra da düşünür, çalışır, araştırır.

OKUL NE DEĞİLDİR
·         Okul korku tüneli değildir. Öğrencinin ayakları geri geri giderek, korkarak devam edeceği bir kurum değildir.

·         Okul, kimsenin mülkü değildir. Hele müdürün ya da yöneticinin kral olduğu bir hükümdarlık hiç değildir. Okul birine ait sayılacaksa, olsa olsa öğrencilere ait addedilebilir.

·         Okul tek tip yurttaş fabrikası değildir. Okulda edinebilecek en yararlı alışkanlık, sorgulama becerisi, bilimsel düşünce, yani rasyonelliktir.

·         Okul karbon ve selülozdan ibaret değildir. Müfredat programında sadece teorik derslere değil, laboratuvar ve uygulama çalışmaları ile spor ve sanata da mutlaka yer verilmelidir.

·         Okul diploma matbaası değildir. Bir mesleğe ait bilgi ve becerilerin tümünü edinmeden ya da istenen genel kültür seviyesine erişmeden alınan diploma gazete kâğıdından farksızdır. Aldığınızın ertesi günü değersizleşir.

·         Okul kurallar ve yasaklar kalesi değildir. İmkânlar ve seçenekler denizidir.

·         Okul nostaljik duygularla gezilecek bir müze değildir. Gençleri geleceğe hazırlayan bir araştırma laboratuvardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder