ÇOK EĞİTİM AZ BAŞARI AÇMAZINDAN ÇIKIŞ: 7 ALTIN BECERİ


Okulların açılış tarihi yaklaşırken eğitim ile bir yerinden ilgili herkesin zihnini benzer kaygılar kurcalamaya başladı: Bunca emek, fedakârlık, masraf, uğraşı ve eğitimin sonunda bu çocuk / çocuklar başarılı ve kendine yeten bireyler olabilecek mi?
İtiraf etmem gerekir ki öğrencilerimi izlerken şüpheye kapılıyorum: Akıllı telefonunu elinden alsalar ne yapar? Yemek yapmayı bilmez, resmi işlemlerden bihaber, kendi başına yaşadığı şehrin bir yerinden ötekine gitmesi söz konusu değil, tamirata eli yatmaz, söküğünü dikemez…
Bunlara varana kadar daha endişe verici başka sorular cevap bekliyor. Her şeyden sıkılan, kurallara ve hayatın zorunlu kıldığı eylemlere var gücüyle direnen bu genç ileride ne iş yapacak, nasıl geçinecek, neyle yaşayacak?

Harvard Üniversitesi Değişen Liderlik Grubu yöneticilerinden Dr. Tony Wagner bu ve benzeri sorunlar üzerinde çalışan değerli bir eğitimci. Eğitim süreçlerini, iş yaşamına uygunluğu açısından inceliyor ve eleştiriyor. Amacı, okul döneminde edindiği bilgi ve becerilerle üretime geçtiği yetişkinlik çağında işe yarayan, iş başaran, topluma katkı sağlayan bireyler yetiştirmenin önündeki engelleri tespit etmek ve onlarla nasıl başa çıkacağımızı göstermek.
Dr. Wagner kitabı “Küresel Başarı Açığı“nda sarsıcı bir soru soruyor: En iyi okullarımızda bile çocuklara yaşamsal beceriler kazandırılmamasının nedeni ve bu sorunu çözmek için yapabileceklerimiz. Uzunca bu cümle, kitabın alt başlığı.
Yazar öncelikle bizimle temel bir konuda hemfikir: En iyi okullar bile çocuklarımızı hayata hazırlamakta yetersiz kalıyor. Zira hızla değişen teknoloji bugünkü beceriyi yarına bayatlamadan aktaramıyor.
Eğitimin temel paradoksu budur aslında: Dünün kadrolarıyla yarının üretici sınıflarını yetiştirme güçlüğü… Bu sorunu bir çırpıda çözmek olası değil. Ama eldekine razı olup oturmak da olmaz. Peki ne yapacağız?

Dr. Wagner, okulların (ya da eğitim süreçlerinin) çocuklara, gençlere edindirmesi şart olan 7 beceriyi sıralamış. Yazara göre bu 7 altın beceriyle donanmış bireylerin iş yaşamında başarısız olma ihtimali diğerlerinden düşük.
  1. Eleştirel düşünme ve problem çözme becerisi
  2. Grup içinde ve gruplar arasında iş birliği ve etki yaratıp liderlik etme becerisi
  3. Uyanık olma ve değişen durumlara ayak uydurma becerisi
  4. Öncülük etme ve girişimci olma becerisi
  5. Etkili şekilde yazılı ve sözlü iletişim kurma becerisi
  6. Bilgiye ulaşma ve bilgiyi analiz etme becerisi
  7. Meraklı olma ve hayal kurma becerisi

https://www.facebook.com/worldeconomicforum/videos/10154732108931479/?permPage=1


Yani biz nasıl çocuklar yetiştirmeliyiz ki büyüdüklerinde ayakları üzerinde durabilsinler. Şimdi bu 7 maddeyi dilimize uyarlamaya, örneklerle anlaşılır kılmaya çalışalım:
  1. Örneğin bir toplu taşıma aracında yaşlı bir yolcuya yer veren çıkmamış. Çocuğun önce bundan rahatsız olacak şekilde eğitilmesi gerek. Sonra kimseyle dövüşüp didişmeden yaşlı yolcuya oturacak bir yer bulmayı becermesi lazım. Yani hayat karşısında hissiz ve ilgisiz olmayacak, verili durumu eleştirecek ve tespit ettiği problemi çözebilecek.
  2. Bir grup içinde etkisiz eleman olmaya çalışmayacak. “Aman üstüme iş yıkmasınlar” düşüncesiyle arada kaynayıp gitmeye çalışmayacak. Fikirleri ve birlikte çalışma becerisiyle iş birliği kuracak, ilham verecek, liderlik edecek.
  3. Dalıp dalıp gitmeyecek. Gözünü açacak. Değişimi fark edip ona nasıl uyum sağlayacağını, nasıl ayak uyduracağını bulacak.
  4. İstediklerini hazır bulamazsa kolları sıvayıp yapacak. Önden gidecek. Ya bir yol bulacak ya bir yol açacak.
  5. Meramını, isteğini, eleştirisini, gerekirse olumsuz duygularını uygar ve etkili bir dille anlatabilecek. Hem yazarak hem söyleyerek.
  6. Her okuduğuna, her gördüğüne inanmayacak. Bilgiye ulaşmayı da bilecek, bilginin doğru olup olmadığını sınamayı da.
  7. Hepsinden önemlisi merak edecek. Hayal kurabilecek. En büyük hayali bir elbise, bir ayakkabı, parayla takas edilebilir bir nesne olmayacak. Özgürce düşleyecek. Düşlerinin peşinden gidecek. Kim bilir, belki bir Steve Jobs, bir Elon Musk olacak…

Özetle eğitim ile bir yerinden ilgili herkese bir görev düşüyor: Eğer bu niteliklerle donatmadan diplomasını eline tutuşturup iş yaşamına savurduğumuz milyonlara yenisi eklenmesin, dünya daha çorak, daha ahmak, daha işe yaramaz bir yer olmasın istiyorsak acilen ve hızlıca çocuklarımıza bu becerileri kazandırmak için kolları sıvamamız gerek.