Eğitim gündemini takip etmek insanın dengesini bozabilir.
Ciddiyim.
Başlarda
güllük gülistanlık görünen manzaraya yaklaştıkça kötü kokular yayılmaya
başlar. Derken bir baş dönmesi, mide bulantısı hatta şiddetli intihar
eğilimi bile başgösterebilir. Kendi adıma bir gün sükûneti yekten
kaybedip bilgisayarı balkondan atacağımdan endişeliyim.
Duyuyorum, hoca abartıyor diyorsunuz. Gelin deneyelim. Size de olacak mı bakalım o zıvanadan çıkmalar.
Gündemin
ilk maddesi haberden ziyade bir müjde adeta. Ay yüzlü YÖK Başkanımız
muştulamış: Okullaşma oranı arttı. Oh ne güzel! Memleket evlatları okula
gidiyor, eğitimsiz kalmıyor, gelecekte aydınlık günler bizi bekliyor,
falan filan…
İnsan şu satırları okurken mutluluk sarhoşluğuna kapılıyor adeta: Türkiye’nin net (18-22 yaş aralığı) yükseköğretim okullaşma oranı 2003′te %14,7 iken, 2013 yılında % 38,5 olmuştur.
Hedonist bulutlarda daha fazla gezinmek için metnin tamamını isteyeceklere arz ederim: Kaynağı için tıklayınız.
Sonra bir
bakıyorsunuz, matematik korkusu sadece yurdum evlatlarına özgü bir araz
değilmiş. Dünyanın çeşitli memleketlerinde öğrenciler matematik
dersinden, sınavından, ödevinden dolayı kaygı ve endişe
hissediyorlarmış. Gerçi ekonomik ve akademik anlamda gelişmiş ülkeler
listede yok ama olsun. Bir tek biz değilmişiz işte. Liste burada.
Biraz
daha gevşeyip eğitim gündemi içinde kelebek stilde yüzmeye devam
ediyoruz. Ha, doğru ya! Geçenlerde YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı)
yapıldı.
Kaç kişi
girdi sınava? 2.007.685 aday. Yazıyla iki milyon yedi bin altı yüz
seksen beş. Avrupa’da büyükçe bir şehrin nüfusu kadar, neredeyse…
Peki, başarı nasıl? Ortalamalar için şu kaynağa bakıyor, listeyi inceliyoruz.
Şimdi sesli (yazılı) düşünelim:
1. Türkçe netleri artmış. Henüz yarısı bile değil ama olsun. Artmış.
2. Sosyal Bilimlere gereken önemin verilmediği anlaşılıyor.
3. Matematik nedir öyle yahu!? Aman, eyvah, imdat! 40 soruda 6,5 ortalama mı?
4. Ay yapma! Ne diyorsun? Fen daha mı berbat? Başarı ortalaması %10 civarında mı?
Nasıl? “Eğleniyonuz mu anam?”
Ecnebi
çocukları da matematikten korkuyormuş dedik ama korkmak ile hiç
anlamamak arasında bir fark var gibi. Zira dünya çapında 15 yaş
öğrencilerine uygulanan PISA sınavında (2012) matematik
testinin ortalama başarı puanı 494. En başarılı ülke olan Çin’in puanı
613 iken en başarısız ülke Peru 368 puanda. Türkiye? 65 ülke içinde 44.
sırada ve 448 puanda.
Başarısızlığa işaret eden istatistiklerden uzak duralım. Ne de olsa akıl sağlığımızı sokakta bulmadık. Başarıya odaklanalım, ne dersiniz?
Habere göre
bu yılki YGS’de en yüksek puanları alan öğrenciler Ankara Fen Lisesi,
Malatya Fen Lisesi, İstanbul Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi, Mersin Eyüp
Aygar Fen Lisesi, İstanbul Erkek Lisesinden çıkmış.
Oh! Sonunda güzel bir haber. Aferin Fen Liselerine!
Eğitim
gündeminin yakıcı karanlığından tam da kurtulmuşken aklınıza şu soru
takılıyor: Madem en başarılı öğrenciler fen liselerinde yetişiyor, o
halde neden düz liseleri gayretkeş bir uğraşla imam hatiplere
dönüştürüyor Bakanlık? Lise eğitiminin amacı üniversiteye daha çok
sayıda ve daha donanımlı öğrenci yetiştirmek değil mi? Öyleyse hangi
okul türünün başarılı olduğu ortada: Fen Liseleri!
YGS
birincileri ve fen liselerinin yıllardır kemikleşmiş başarısı şöyle
dursun. Asabımızı bozmamaya çalışarak eğitim gündemini incelemeyi
sürdürelim.
Son haber “altın vuruş” niteliğinde:
YGS’ye giren 2 milyon adaydan 420 bini matematik testinde sıfır çekmiş!
YGS’ye giren 2 milyon adaydan 900 bini de fen testinde sıfır çekmiş!
Sıfır çekmek ne demek? Tek bir soru bile yapamamışlar.
Kimler?
Öğrenciler.
Kaç kişi?
Neredeyse yarısı.
Yazı tura atsan 40 soruda 2-3 doğru denk gelir yahu.
………………
Ilık bir duş, melisa ya da yasemin çayı, hafif bir müzik.
Nasıl?
Anladım.
Baş ağrısı, göğüs daralması, bulantı ve kusma şikâyetleriniz için doktorunuza danışınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder