23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun efendim.
Öyle TRT spikeri plastikliğinde değilim, hepinizin bayramını kutlamıyorum yalnız, belirteyim.
Nasıl? Ayıp mı?
Hiç sanmam.
Ulusal
egemenliğin ne olduğunu bilmeyenlerin bayramını neden kutlayayım ki?
Birine hayran olmak ile birine köle olmak, oyuncak olmak arasındaki
farkı bilmeyen, bilse de aldırmayanlara bayram da yok, tebrik de.
23 Nisan,
ulusal egemenlik bayramı. Demokrasi bayramı. Halk için, halka göre,
halkın yararını gözeterek davranmanın makbul ve yüce kabul edildiği
zamanlardan kalma… Halkın yararını en iyi yine halkın bileceği, kimsenin
ama hiç kimsenin “ben dedim böyle olacak” kibrine yer bırakmayacak
zamanlara uzanmasını umduğumuz bir bayram. İdi, en azından…
Şimdi
içinden ulusun (kendi kaderi ve ülke geleceği üzerindeki) egemenliği
unsurlarını çıkarıp akılları sıra 23 Nisan’ı “çocuk” meselesine
indirgediğini zannedenler ileride çok ağlayacaklar. Çocuk inilecek bir
kavram değil zira. Ardından koşulacak, yukarılara ve ilerilere taşımak
için ter dökülecek bir mesele.
Demokratik
haklarını talep ederken 13-14 yaşındaki kızlarını evlendirenler, ileri
demokrasi reçetesi verirken 9-10 yaşındaki oğullarını işçi olarak
çalıştıranlar bu yüzden inandırıcı değil ve bu yüzden kalıcı
olamayacaklar. Çarkın kolunu elde tuttukları sürece martavallarını
dinleyecek sonra bir anda unutacağız o ikiyüzlüleri. Bir Tarihçi olarak
söylüyorum, kesin bilgidir: İnsanlık tarihi boyunca bu, böyle olmuştur.
Aslolan, sahici olan, çağlar boyu yaşayacak olan hep evrensel
doğrulardır.
Çocuk
bayramında, ulusal egemenlik bayramında surat asıp tarihten ve toplumsal
politikalardan bahsedecek değiliz. Bayrama yaraşır, kocaman bir
tebessüm için gelin sizi biriyle tanıştırayım: Gustavo Dudamel.
1981 doğumlu. Venezuelalı. Ülkenin en fakir bölgelerinden birinde doğmuş, El Sistema
adı verilen, dezavantajlı çocukların yetenekleri doğrultusunda
seçilmesi ve yetiştirilmesi şeklinde özetlenebilecek amaçla kurulmuş,
ulusal bir kurum tarafından okutulmuş. Çağımızın en yetenekli genç
orkestra şefi kabul ediliyor.
Gustavo
Dudamel, tıpkı kendisi gibi en fakir, en varoş mahallelerden gelen,
yetenek sınavıyla seçilmiş ve müzik eğitimi almaya başlamış gencecik
çocuklardan bir orkestra kurdu. Hepsi ortaokul veya lise çağındaki bu
şahane ekibin adı Simon Bolivar Senfoni Orkestrası.
Müzik
dünyasında fırtına gibi esen bu güzel çocuklar eşliğinde bir kez daha,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Şahane evlatlar
yetiştiren tüm aileleri, öğretmenleri, gönüllüleri, sosyal hizmet
çalışanlarını ve kuruluşları kucaklar, öperim efendim.
Açın efendim, sesi açın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder