Bir
goygoydur gidiyor. Finlandiya eğitim sistemi şöyle süpermiş, böyle
şahaneymiş. Yersiz, temelsiz gaza gelmeyelim, temel eğitimin Fincesi
neymiş bilelim diye kısa kısa notlar hazırladım. Okuyucular arasından
Milli Eğitim Bakanı olan çıkarsa belki bir gün uygular:
Ana hatları kısaca bu.
Finli öğretmenlere ödenen maaşın
da abartılacak bir yanı yok: 15 yıllık ilkokul öğretmeni yılda ortalama
37.500 $ civarında kazanıyor. Bu rakam ADB’de 45.000 $’a çıkarken
Türkiye’de 25.000 $ mertebesinde seyrediyor.
Şimdi
yukarıda ince iğneye taktığım ipliği çekeyim: Milli Eğitim Bakanı
değilseniz, eğitim ile makro ölçekte ilgilenen bir akademisyen
değilseniz, eğitim sendikası mensubu veya eğitimci değilseniz,
yukarıdaki rakamların sizi ilgilendiren bir yanı olmadığını biliniz.
Sosyal
medyada “Finlandiya mucizesi” paylaşımlarına bir son verirsiniz artık.
Anne – baba olarak çocuğunuzda tespit ettiğiniz, endişelenmenize neden
olan belirtileri Fin sistemine geçmekle, Japon sistemine geçmekle falan
düzeltemezsiniz. İçten içe biliyorsunuz ki, o belirtiler eğitimsizliğin
değil, aile terbiyesinden mahrum kalmanın neticesi…
Eğitim
ile terbiye arasındaki fark, çocuk yetiştirme sürecinin neresinde
durduğunuzla ilgilidir. Eğitim okulda verilir, terbiye evde.
Örnek
üzerinden gidelim: Çocuk eğitimle doğayı korumak gerektiğini, musluğu
boş yere akıtmamak gerektiğini, uluorta çöp atmamak gerektiğini,
başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunmamak gerektiğini,
başkasının eşyasını izinsiz almamak gerektiğini, kitap okumanın kültür
düzeyini yükselteceğini ve sair güzel davranışları öğrenir. Bunları
okulda öğrenir. Öğretmeninden öğrenir.
Peki,
neden yapmaz? Okula Finlandiya’da gitmediği için değil elbet. Eğitimle
kazandırılmaya çalışılan düzgün davranış mayasının tutmamasına sebep
evdir, evdekilerdir.
Yaz
tatili eğitimcilere, Türk tipi çekirdek ailenin toplum içindeki yeri ve
önemi bakımından enteresan gözlemler yapma imkânı tanır. Deniz kıyısına
yayılan aileler, yılın o eşsiz bir-iki haftasını ana-baba-çocuk, bir
arada geçirirler. Yıl boyu çocuğu ya okula, ya kursa, ya büyükanneye
götürmüş, bir yolunu bulup akşamları bir iki saatin dışında onunla bir
arada olmamışlardır. Elli haftayı ayrı hayatlarda geçiren çekirdek aile,
iki haftalığına birleşir. Böylece evin duvarları, kapalı kapıları
ardına gizlenmiş nice antikalık, bu kısacık zamanda gözler önüne
serilir.
Anne
vardır, telefonu açar açmaz çatallanmış sesiyle, yapmacık gülüşüyle
“aaaay caaanııııııııımmm, nasıl özlediiiimmmm” diye başladığı görüşme
bitince eşine döner, bu görgüsüzler de geliyormuş, hafta sonuna dönsek mi? deyiverir mesela. Çocuk bu davranıştan ne öğrenir?
Bazı
babalar, dünya kupasını izlerken buraya yazamayacağım ama hepinizin
duyar gibi olacağı küfürler savurur. Hem de bağıra çağıra. Öksürüklü
kahkahalar eşliğinde… Çocuk bu davranıştan ne öğrenir?
Kimi
anneler dinlenmekle meşguldür. İçini çeke çeke ağlayan çocuğa işaret
parmağıyla “bir dakika” gösterir, dikkatle baktığı telefon ekranından
başını kaldırmaz. Çocuk bu davranıştan ne öğrenir?
Bazı
babalar garsonu “hişş hüoooğp baksana” nidasıyla çağırmakta bir beis
görmez. Şakalaştığı karısının omzunu, elinin içiyle ayılama stilde
ittirmekte de sorun yoktur onlar için. Çocuk bu davranıştan ne öğrenir?
İskelede
göbeğini ovuştura ovuştura dolanan, sağdaki soldaki bikinili kızı göz
tacizine bulayan baba bir de elindeki sigara izmaritini fıst, denize
atıverir. Çocuk bu davranıştan ne öğrenir?
“Deeeeriiiiinnnnn,
gel kardeşinle ilgileeeennnn” diye haykıran anne, bir yandan da bebeğin
son santimine kadar doldurduğu bezini değiştirir. Bitişik masada yemek
yiyenlere aldırmak, fıtratında yoktur. Derin bu davranıştan ne öğrenir?
Tamam, tamam kızmayın. Bu, siz değilsiniz. Hayali anneler ile farazi babalardan bahsediyorum.
Ama madem buraya kadar okudunuz, hiç değilse paylaşın.
Belki
birilerinin işine yarar, küçücük çocukları kusurlu ilan etmekten,
koskoca öğretmenleri paldır küldür eleştirmekten utanır, çekinirler.
Belki paylaşımınız sayesinde birileri, ailede atan nabzın iri bir damarla aynadakine bağlı olduğunu öğrenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder