Ramazan bitiyor.
Yarın bayram.
Şeker bayramı.
Ramazan bayramı.
Eski dilde “ıyd-i fıtır” yani iftar etme, yeme bayramı.
İnananlar
bir ay boyunca irade gücüyle açlığı ve susuzluğu tattı. Beraberce iftar
sofralarına oturup, gerçekten aç kalmadıklarına, bu çileyi kalıcı
manada çekmediklerine şükrettiler. İslamiyetin varsıla yoksulluğu
öğretmeyi hedefleyen bu uygulaması, acaba dünyayı pençesine alan sahici
yoksulluk ile ilgili ne öğretti?
İnsanoğlu
günümüzde, çılgınca artan bir nüfusla dünya kaynaklarını kemirmekte. 7
milyar boğaza gıda yetiştirmek için GDO’lu, hormonlu, kimyasallı, insanı
usul usul öldürecek ama o zamana kadar tok tutacak bir ziraat anlayışı
yerküreye hâkim olmakta. Çağımızın acıklı gerçeği, bu.
Yoksulluk
siyasetin de pusulası haline geldi. Nüfus artış hızı, orta sınıftan
ziyade ekonomik ve kültürel olarak alt katmanda yoğun. Yani sadece
yoksulluk artmıyor, yoksullar da artıyor; cahil ve fakir halk
katmanlarının, genel nüfus içindeki payı hızla büyüyor. Onların oyları
da siyasetin simasını belirliyor.
Yoksulluğun
yükseldiği ülkelerin hemen hepsinde halkın yarıya yakını, birbirini
taklit edercesine despotlara oy veriyor. Zira insan haklarını hiçe
sayan, hukuku çiğneyen zalim liderler, yoksul halk kitlelerini bir
şekilde “doyuruyor”. Halk da kendini açlıktan kurtaran o liderleri
oylarıyla iktidara taşıyor, iktidarda tutuyor.
Ne kadar ekmek o kadar iktidar denklemi tıkır tıkır işliyor.
Çünkü açız.
Açlık çekiyoruz.
GALLUP
araştırma şirketi bir anket sonucu yayınladı. 2013 yılında OECD
ülkelerinde yoksulluğun, açlığın oranını gözler önüne seren bu anketin
detaylı sonuçları şurada.
Ankette
yer alan aşağıdaki grafik çok hazin bir duruma işaret ediyor: İnsanlar
sofraya koyacak yiyecek bulamıyorlar. 2007’de yılın 15 gününü aç geçiren
çocuklu aileler (koyu yeşil), 2013’te yılın 21 gününü aç geçirmiş.
Geçen altı yılda, sofraya bir soğan bir ekmek bile koyulamayan günlerin
sayısı artmış. Çocuksuz aileler ise (açık yeşil) yılın 10 gününü aç
geçirirken artık 15 günü bir lokma çiğnemeden sürüyor.
34 OECD ülkesi arasında en kötü durumda olan Türkiye. Çocuklu ailelerin yarısı ve çocuksuz ailelerin %40’ı şu soruya Evet, oldu cevabı vermiş: 2013 yılı içinde sofraya ekmek koyacak kadar para kazanamadığınız günler oldu mu?
Yarın bayram. Şeker bayramı. Ramazan bayramı. Eski dilde “ıyd-i fıtır” yani iftar etme, yeme bayramı.
Aç mısın Türkiye?
Bir şeyler yer misin?