Son zamanların eğitim haberlerine kısa kısa bir göz atalım.
Bakalım siz feysbuktu, tivitırdı takılırken çocuklarınızın geleceği ne şekle sokulmuş:
4+4+4 UYGULAMASI BAŞARIYI DÜŞÜRDÜ
Sabancı
Üniversitesi bünyesindeki Eğitim Reformu Girişimi (ERG)’nin yaptığı
araştırma, 4+4+4 sistemine geçişin öğrenci başarısını düşürdüğünü ortaya
koymuş. Hürriyet’in haberinde yer alan diğer bulgular şöyle:
Ders
saatlerinin uzaması yüzünden sabahçılar saat 06.00’da okula geliyor,
öğlenciler de 19.30 gibi geç saatlerde okuldan ayrılabiliyormuş ve bu
yüzden sabahçılar kahvaltıdan, öğlenciler ise öğle yemeğinden mahrum
kalmış.
2012-2013
eğitim-öğretim yılında 5’inci sınıf öğrencilerinin Matematik, Fen,
Türkçe ve İngilizce notları bir önceki yılla karşılaştırılmış ve başarı
düzeyinin bu sene önemli düştüğü ortaya çıkmış.
Bu
ve benzeri sorunların aşılabilmesi için Bakanlığın yeni derslik
üreterek okulları tam güne geçirmesi ve ortaokullarda en az 26 bin yeni
öğretmen kadrosu açılması gerekliymiş.
ERKEN KALKAN YİNE SINAV SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ
13.
yüzyılda Mısır’a hakim olan bir Memlukler devleti vardır. Kıpçak
halkından köle olarak satın alınmış çocukları yetiştirip asker yaparlar.
Mısır’ın ordusu 1200′lü yıllarda Kafkasyalıdır. Böyle acayip bir şey.
Neyse, bir gün bu ordunun generalleri devletin hanedanını devirir ve
askeri cunta kurulur. Ancak meşruiyet meselesini halledemediklerinden
olsa gerek, zırt pırt hükümdar (diktatör) değişir. Öyle ki, sabah erken
kalkan tahta çıkar…
Teşbihte hata olmaz derler, eğitim sistemimiz de maaşallah (!) Memluk devletine döndü.
Yine üniversiteye giriş sistemini değiştirmişler efendim. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, yetkili bir makamdan Yükseköğretime
geçişte öğrencinin ders dışı uğraşlarını, sanat, spor ve boş zaman
etkinliklerini de göz önüne alarak puanlandıracağımız bir sistem
düşünüyoruz. Eğitimde bilgiyi önceleyen sistem yerine becerileri de ön
plana alan yeni bir sistem kurmanın peşindeyiz denilmiş.
Ülkemizi
Amerika sanmak ne hoş bir hayal. Ders dışı etkinlik olarak satranç
turnuvaları, basketbol takımı, yüzme kulübü falan… Sanki kahrolasıca
fukaralık hiç yokmuş, sanki çocuklarımız ders dışı etkinlik yerine ucuz
işçilik, aile içi kölelik, seyyar satıcılık yapmıyorlarmış gibi!
BELİRSİZ KONULAR AÇIKLIĞA KAVUŞTU (MU DESEM?)
Uzun müddettir ne olacağı, nasıl olacağı beilinmez birkaç konu vardı. İşte onlar hep açıklığa kavuşmuş. Öyle diyor haberde.
Neymiş o konular?
Mesela
meslekte dört yılını dolduran eğitim yöneticileri (okul müdürleri,
müdür yardımcıları) görevden otomatik olarak alınacak ve yerlerine
yenileri atanacak diye bir balon uçurulmuştu. Bu eğitim öğretim yılı
sonunda böylece görevden alınanların yapılacak değerlendirmeler sonunda,
başarılı olanların aynı veya başka eğitim kurumunda dört yıl daha görev
yapmalarına imkan tanınacağı açıklanmış. Değerlendirmeyi kim yapacak,
neye göre yapacak, ne zaman yapacak, hangi ölçütlere göre yapacak diye
sormayın. Bu kadar belirlilik yetsin size.
BAŞARILI VE BAŞARISIZ KAVRAMLARININ TANIMI YENİDEN YAZILDI
Üniversiteye giriş sistemini değiştiren Memlukler liseye girişi rahat bırakır mı?
Hiç!
Habere bakalım:
Liseye
girişte uygulanan TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavında
başarılı olan öğrenciler Anadolu Liselerine, Fen Liselerine, Sosyal
Bilimler Liselerine ve Anadolu Meslek Liselerine girebilecek. Ancak
sınavda başarılı olamayan öğrenciler ne yapacak?
İki
seçenekleri var: Ailenin parası varsa çocuğunu özel okula yazdıracak,
yoksa doğruca imam hatip lisesine gönderecek. Düz lise? Yok arkadaşım,
taze bitti. Geçen sene hepsini eğdiler, bütün “düz”lüğünü giderdiler.
Ben
İmam Hatipliler veya Özel Okullar tarafından kurulmuş bir örgütün,
derneğin falan başında olsam, çıkar kınama yayınlardım. Bütün
“başarısızları” neden bize kakalıyorsunuz diye…
Ha, bu arada mevzubahis öğrenci ergenlik çağındaymış, psikolojisi kırılganmış, değişkenmiş, yazık oluyormuş bir nesle falan…
Hep boş laflar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder