Bir
düğünde kaderin cilvesi olarak aynı masaya düştüğüm bir kadından
duymuştum, insanlar artık “şey”leri harfle sınıflandırıyorlarmış.
Methedeceği birinden bahsederken aynen şöyle demişti: Kendisi son derece A plus bir hanım.
Ne?
A+ bir hanım.
Ne demek yani?
En pahalı giysileri giyen, en lüks restoranlara giden, en mandagözü pırlantaları takan…
Ne kadar mide bulandırıcı! Nasıl da insafsız, maddeci ve aşağılık bir yaklaşım!
Oysa ta 1800’lerde, büyük düşünür Schopenhauer, dünyanın en yoksul insanı paradan başka hiçbir şeyi olmayandır demiş. Bu sözü Nişantaşı’nda, Bağdat Caddesinde ve sair münasip muhitte panolara asmalı!
***
Dünkü Hürriyet’in eğitim sayfasında, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’e dayandırılan habere
göre özel okullar A, B, C ve D sınıfı olma üzere çeşitli kategorilere
ayrılacakmış. Haber doğru çıkar da, özel okulları sınıflandırma işi
uygulamaya geçerse neler olacak?
Ömründe
bir tek gün devlet memuriyeti yapmamış olmakla övünen, 18 senesini ders
başında geçirmiş biri olarak hemen özet geçeyim: Yapılacak tasnifin
eğitime hiçbir katkısı olmayacak.
Olsa
olsa özel okul velisinin “sizin okul neden bu kadar pahalı?” sorusu
karşısında, idarecinin göstereceği, duvara asılı, yaldız çerçeveli bir
sertifika olacak…
Bu
can sıkıcı habere göre, okulların puan toplamak için aşağıda koyu
renkle yazılan özellikleri taşıması gerekmiş. Gelin tek tek inceleyelim.
Bağımsız okul binası
Eh, zincir okullar buradan puan kaybedecek. Aynı bina içinde 3-4 lisesi olan var.
Kütüphane
Kütüphanesi olmayan okul mu var? Ölçüt nedir? 5 raflı bir kitaplık da kütüphane sayılacak mı?
Beden eğitimi salonu
İyi
hoş da, çocuklar zaten ömür boyu dört duvar arasında. Spor salonu
yerine bahçe fena olmaz mıydı? Açık havada basketbol, voleybol…
Konferans salonu
Tabii
sadece çocuklara nutuk çekmek için kullanılmayacaksa… Öğrencilerin
sahneleyeceği tiyatrolar, konserler, dans gösterileri için de
kullanılacaksa.
Yemek salonu
Yemek
salonu yapmak zor değil. Koca okulu açan patron nasılsa 80 masayla 280
sandalyeyi de temin eder. Çocuklar orada sıcak yemek yiyor mu? Çıkan
yemekler sağlıklı ve temiz mi? Yoksa kantine mi hücum ediliyor?
Yüzme havuzu
Bunun eğitim kalitesini, okul kalibresini nasıl arttırdığını bana bilimsel olarak açıklayana köşemi teslim edeceğim.
İbadethane
Bunun
da eğitim kalitesini, okul kalibresini nasıl arttırdığını bana bilimsel
olarak açıklayana köşemi teslim edeceğim. Ayrıca ibadethane öğrenciler
için mi çalışanlar için mi? Öğrenciler içinse, mesela ders saatine denk
gelen bir namaz vaktinde ne olacak? Dersler ibadet saatlerine göre mi
ayarlanacak? İbadethane tanımının içinde cemevi, sinagog ve şapel de var
mı? Okulda bir tek gayrı müslim öğrenci varsa o da ibadethane
isteyebilecek mi?
Fizik, kimya ve biyoloji laboratuvarı
Haydi,
devlet okullarında maddi imkânsızlıklardan fen laboratuvarı olmamasını,
içimize sinmese de kabullendik diyelim. Bu madde puan almayan kalmasın
diye mi yazılmış? Laboratuvarsız özel okul olur mu hiç?
20 yıl üzeri okullar on puan alırken 11-20 yıl arası olanlar altı, 1-10 yıl olanlar ise üç puan alacakmış.
Şarabın,
peynirin, halının eskisi kıymetlidir de, okulun eskisini yenisine göre
kıymetli kılan ne? Köklü olması falan denmesin sakın. Yabancı
okullarındaki geleneğin, eğitim felsefesinin özel okullarda
bulunmadığını bilecek kadar o sularda kulaç attım. 3-5 yılda bir
öğretmen kadrosu değişen, müdürün hoşuna gidenin işe alındığı okulda
gelenek mi olurmuş!
%20’nin üzerinde yüksek lisans yapmış eğitim personeli
Harika!
4 yıllık lisans eğitimi üzerine iki yıl da ihtisas yapmış hocalara
koridorlarda, tuvaletlerde, bahçede nöbet tuttursunlar diye, öyle mi?
Akademik yetkinliği yüksek öğretmen istihdamı iyi hoş da, bu meziyetten
okul nasıl yararlanacak? YL sahibi öğretmen haftada 20 saat derse
zorlanmaz, eğitim materyali üretme, eğitim programı geliştirme, stajyer
öğretmen yetiştirme işlerinde görevlendirilirse elbette faydalı olur.
Özel okullarda bu saydıklarım birer masaldır.
Okul yöneticilerinin proje alması, uluslararası projelere katılması
Faydalı
olabilir. Tabii o yönetici görev başında 5 yıldan fazla kalırsa… Ve
tabii o uluslararası projede edindiği bilgi ve deneyimi okula tatbik
etmesi eğitimin kalitesini yükseltirken patronun kârını düşürmeyecekse…
Öğrencilerin
bilgi ve becerilerinin ortaya çıkmasına yönelik çalışma yapılması,
öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlendiği çalışmalar yapılması
Yapılmıyor
mu? 1000 – 2000 mevcutlu devlet okullarında bile yapılıyor. En azından
rehber öğretmenler çuval dolusu evrak dolduruyor… Bu öğrenme stilleri
meselesine de ayrıca temkinli yaklaşmak lazım. İlkokulda evet, çocuğa
faydası dokunacaktır. Ama liseye gelmiş bir öğrenci artık hayata
hazırlanıyor. Yarın bir gün üniversite hocasına tutup da “ben bu stilde
öğrenemiyorum, bana çizerek anlatın” demesi tuhaf olmaz mı?
Öğrencilerin
gelişim ve ihtiyaçları ile bireysel özelliklerini tanımaya yönelik
kararlar alınması, ölçme değerlendirme analiz raporları ve öğrenci
gözlem formları tutması
Haftada
18-20 saat derse giren bir öğretmen, girdiği tüm sınıfların öğrencileri
hakkında tutulan raporları ve doldurulan formları okuyacak bile zaman
bulamaz. Sadece evrak kirliliğine yol açacak bir ölçüt. Sonra ne karar
alacak okul? Çocuk evde düzenli ders çalışmıyor, akşam saat 20.00’ye
kadar okulda kalsın, nöbetçi etüt öğretmeni gözetiminde ödevlerini
yapsın… Bunun dışında okulun alacağı herhangi karar uygulanabilir
değildir. Bunu da lütfen ciddiye alıp uygulamaya kalkan olmasın. Bahse
konu olan bir öğrenci, mahkûm değil!
Eğitim teknolojilerini kullanması, her ders öğretmenin kullanabileceği alanıyla ilgili eğitim materyalinin olması
Öğrenciler
zaten her türlü teknolojiyi kullanır vaziyetteler. Hem de fazlasıyla!
Öğretmenlere yeni eğitim araçlarını nasıl kullanacaklarının öğretileceği
meslek içi eğitimlerden bahsedildiğini de sanmıyorum. Akıllı tahtası
olana puan vermek için icat edilmiş bir ölçüt gibi görünüyor.
TEOG başarısı
Başarı çocuğun mu okulun mu? Yemin ederim çocuğun. Bir ödül verilecekse çocuğa verilsin. Okul zaten çuvalla para kazanıyor.
% 41 oranında lisanslı sporcu öğrencisinin, 5 ve üstü okul spor takımı olması
Bir
okulun lisanslı sporcu öğrencisi, okul mevcudunun % 41’iyse, o okuldan
TEOG veya LYS başarısı bekleyemeyiz. Çocuğu spora meraklı veliler, ne
demek istediğimi gayet iyi anlıyordur. Spora yatkın bir öğrenciye günde
6-8 saat ders çalıştıracak, test çözdürecek bir eğitim modeli yok,
olamaz da.
Okulda
otomatik yangın söndürme sistemi olması, Z tipi yangın merdiven sistemi
olması, 3 ve daha fazla güvenlik görevlisini 24 saat sistemine göre
çalıştırması, okulda tam zamanlı doktor bulundurulması, her 350
metrekare kapalı alan için bir temizlik personeli çalıştırması, tuvalet
temizliği ve temizlik malzemelerinin istenilen şartlara uygun olması,
gıda hizmeti sunma göreviyle çalışan personele gıda güvenirliği
sağlanması, insan sağlığının korunması ve gıdaya bulaşmaların
engellenmesi amacıyla düzenleme yapılması
Nasıl
yahu? Hâlihazırda yok mu, böyle değil mi? Yılda 30 bin, 40 bin, 50 bin
TL ücret ödediğimiz okullarda bu sayılanların var olmadığını düşünmek
bile istemiyorum.
Okul servis araçlarının %70’inin 5 yaş altında olması
Sağır
sultan bile biliyor: Okullar servis işini nakliye firmalarına
yaptırıyor. Kimi kurumun kendi nakliye firması var, kimi de dışarıdaki
bir firmadan hizmeti satın alıyor. Bir başka deyişle out source ediyor
ya da taşerona veriyor. Ne yani, şimdi okullar servis araçları satın
alacak, bordrolu servis şoförleri istihdam edecek, öyle mi? Okul
sahiplerini yan yollara sapmak zorunda bırakacak bir talep. Olacak iş
değil zira… Temizlik ve güvenlik personelini bile okulun maaşlı elemanı
olarak çalıştırmaktan kaçınan eğitim patronları ne yapacak bakalım.