Ülke
gündemi, ülke iklimi allak bullak. Kan, toz ve paslı metal kokusu burnumuzu sızlatmaya başladı. Savaşın kokusu... Ölümün kokusu...
Belki bir
savaşın ya da daha fecisi bir iç savaşın eşiğindeyiz. Yarın, gelecek hafta
sokakta güven içinde yürüyebileceğimiz şüpheli... Bu çağın yetişkinleri olarak
hatalı tercih ve eylemlerimizin bedelini yana yana ödeyeceğiz, anlaşılan.
Peki ya çocuklar? Gençler?
Bizim her
türlü saçmalığımıza, tüm rezil etme girişimlerimize rağmen bu ülkede eğitim
alıp dünya ölçeğinde başarı kazanan çocuklarımız var! Bugünlerine verdiğimiz
zarar yetmemiş gibi muhtemelen yarınlarına da kibrit suyu döküyoruz.
Ama onlar
bize rağmen gümbür gümbür geliyorlar ve yerimizi aldıklarında hayatımız çok daha üretken, çok daha huzurlu, çok daha özgür olacak. Ardımızda bıraktığımız bunca
utanç ve kabahati temizleyecek olan da, ömrü vefa edenlerimiz için güzel bir
yaşlılık inşa edecek olan da onlar: Şahane çocuklar!
Bu yazıda
sadece üçünü tanıtacağım size. Birini yakından tanıma
mutluluğuna eriştiğim bu gencecik simalara iyi bakın. Adlarını belleğinize iyice kazıyın. Gelecekte övünebileceğimiz az sayıdaki değerlerimiz onlar, çünkü.
İlayda Şamilgil
Şu porselen bebeklere benzeyen güzelim yüzüne bir bakın. O 17 - 18
yaşlarında gencecik bir liseli. Fizik ile ilgileniyor. Evet, evet. Fizik bilimi
ile!
Bin bir emek
ve hevesle "Sıvılardaki Su Oranını Mıknatısla Ölçebilen Ucuz, Hızlı ve
Taşınabilir Bir Sistem" adında bir proje hazırlamış, TÜBİTAK'a yollamış.
Bilimin adını taşıyan ama bilimden her geçen gün tilki görmüş tavşan gibi kaçan
bu kurumun "yetkili"leri İlayda'nın bir yıllık çalışma ürünü
projesini reddetmiş.
Ama kız
çetin ceviz! Gencecik yaşına rağmen şevki kırılmamış, yüzünde sivilce çıksa
tripten tripe akan akranları gibi davranmamış. Azimle, projesini birkaç basamak
yukarı, "Nobel Fizik Ödülüne İlk Adım" yarışmasına yollamış ve (sıkı
durun) tam beş bin (5.000) proje arasında birinci olmuş!
Nasıl?
Şahane, değil mi?
Evladım,
İlaydacığım, sen melek misin? Bu aklı çorak fikri kırık milletin içine uzaydan
mı düştün güzel kızım? Hay bin yaşayasın! Var olasın... Bu yazıyla kucaklar,
alnından öperim.
Elbette
ülkemizin gururu olan İlayda'nın ailesine, MEF Lisesindeki öğretmenlerine de
ayrı ayrı tebriklerimi sunuyorum ve kendimi tutamayıp slogan atıyorum: BİR,
İKİ, ÜÇ, DAHA FAZLA İLAYDA!
Pari Dukoviç
Pari'yi
İstanbul - Üsküdar'daki Eyüboğlu Kolejinde öğretmenlik yaptığım yıllarda
tanıdım.
Dersine girmememe rağmen koridordaki, törenlerdeki, toplu
etkinliklerdeki üslubu ile kendini en az 500 öğrencisi olan bir öğretmen olan
bana bile tanıtmıştı. Bambaşka, nefis bir çocuktu. Zaman makinesi ile insanın
insan olacağı, binlerce yıl ilerideki bir çağa inecekken, bir aksilik olmuş da
zamanımıza düşmüş gibiydi. Öyle zarif, öyle zeki, öyle hayat dolu...
Pari
muhteşem bir fotoğrafçı oldu. ABD Başkanı Barrack Obama'nın fotoğraflarını çekti. Eğitimine ve başarılı sanat kariyerine liseden sonra gittiği ABD'de devam ediyor.
Pari'den de daha çok
olsa, Pari'lerimiz de artsa keşke... O binlerce yıllık "insanlık"
yolculuğunda azıcık ileri sarsak filmi...
Levent Alpöge
Veee bir
süperstar!
Levent aslında Türkiye'de okumamış, Türk eğitim sisteminin merdanesinde sıkılmamış. O da ABD'de yaşıyor ve mükemmel Türkçe konuşuyor. Anne ve babası Türk ve her ikisi de bilgisayar mühendisi.
Levent aslında Türkiye'de okumamış, Türk eğitim sisteminin merdanesinde sıkılmamış. O da ABD'de yaşıyor ve mükemmel Türkçe konuşuyor. Anne ve babası Türk ve her ikisi de bilgisayar mühendisi.
Levent bu
yıl tarihe geçti. Harvard Üniversitesini tam puanla ve birincilikle bitirdi.
Doktora eğitimi ve çalışmaları için önce Cambridge sonra Princeton
Üniversitelerine devam edecek. Elbette burslu olarak.
Bizim pek
alışık olmadığımız bir durum ama gelişmiş ülkelerde başarılı gençler büyük ve
anlamlı burslarla destekleniyor. Bizde vakayı adiye olan ise diploma töreninde
yaptığı konuşmayı beğenmediğimiz okul birincilerini tehdit ve tahkir etmek,
hatta birincilik unvanını elinden almak...
Neyse, bugünün kasvetine teslim olmayalım. Gelecekte hayatın dümeni işte böyle gençlerin elinde olacak. Neyse ki bizler toprak olup gideceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder