İSTİSNA KURALDAN İYİDİR


Bu makale Tatarca olarak Azatlık Radyosunda yayımlanmıştır.





Türkçede “istisnalar kaideyi (kuralı) bozmaz” diye bir söz vardır. İngilizcesi “every rule has its exception”. 

***

Tatarlar ile tanışmaya 1999’da başladım. İlk tanıdıklarımdan birinden duyduğum söz o günden beri aklımdadır: “Üç Tatarın olduğu yerde beş parti / fraksiyon kurulur.”

Zaman geçip, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Tatar dostları, cemaat yapısını, dernekleri ve diğer sosyal organizasyonları yakından tanıdıkça bu sözün ardında yatanı kavramaya başladım. 

Tatarlar zamanın nezaketli elinden nasip alamamış, çok zulüm çekmiş ve çekmekte olan bir halk. Tatar tarihi adeta bir sürgünler, savrulmalar, kaçışlar, sığınmalar destanı. İpi kopmuş tespih taneleri gibi yeryüzüne saçılmışlar. Farklı ülkelerde yetişip yaşayan soydaşlar, akrabalar, hatta kardeşler birbirine yabancı olmuş. Birbirleriyle kalıcı ve yakın ilişkiler kuramamaları bundan. Aynı halk, aynı dil, aynı din ama yüzlerce farklı mantalite, yüzlerce farklı hayat görüşü… 

İster beğenelim ister beğenmeyelim Tatar gerçeği bu. Tatar dünyası bir farklılıklar mozaiği.


Ama her kuralın bir istisnası var. Ankara Kazan Kültür ve Yardımlaşma Derneği de böyle. Üç Tatarın beş görüşe ayrılması, anlaşamaması, geçinememesi kuralını bozan bir cemiyet. 

Üç yüzden fazla Tatar 7 Kasım 2015 gecesi hep birlikte Tatarca şarkılar söyledi, folklor oynadı, dans etti, yedi, içti, güldü. Hepsi 50 yıl önce uzak doğudan Türkiye’ye gelen muhacirler. Çocukluklarında oralarda, yetişkinliklerinde Anadolu’da bir arada olmuş, aynı toprağın üzerinde yaşamışlar. Dertleri paylaşmışlar, kaderi paylaşmışlar, hayatı paylaşmışlar. Farklılıkları derin değil. Ortaklıları ise yaşamları kadar uzun ve geniş.

Anavatanından koparılmış bir halkın sonradan bulunmuş ve benimsenmiş bir vatanda yaşamasının nasıl iyileştirici, nasıl birleştirici olduğunu gözlemlemek için, adeta bir laboratuvar deneyi gibiler.


Ankara Kazan Kültür ve Yardımlaşma Derneği sadece Tatar realitesinin değil, Türkiye koşullarının da istisnası. Binlerce yıllık tarihi olan bu coğrafyada müze gibi ziyaret edilen kilise / cami / saray / köprü ve benzeri yapıların dışında, hala aktif durumda 200 – 300 yıllık okulların, hastanelerin, tiyatroların sayısı utanılacak kadar azdır. Türkiye’de 50 yıl yaşamış bir firma, bir marka bile bulmak zordur. 

Ankara KKYD hem kendi halkının kaderine, hem yerleştiği coğrafyanın standartlarına inat; birliğin, kardeşliğin, dostluğun muhteşem bir örneği olarak yarım asırdır yaşıyor. Derneği kuran ve yaşatan herkes gönülden bir teşekkürü, parlak bir “aferin”i hak ediyor.

Kural ayrılıksa istisna kuraldan iyidir. Ayrılmayınız. 


1 yorum:

  1. Beril hanım, bu yazınızı daha önce görmemiştim. Biraz önce de Tatarcasını okudum. Öncelikli olarak Kazan Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin (Ankara) son dönemlerdeki kronik başkanı ve en uzun sure görev yapmış/yapmakta olan başkanı olarak duygularınız için çok teşekkür ediyorum ve bu duyguları size yaşatan tüm hemşerilerimiz adına onur duyduğumuzu bildirmek istiyorum. Selam ve saygılarımla, Fuat Tiniş, 18 Kasım 2018

    YanıtlaSil