1971’e YOLCULUK


Amerikalı ünlü gazeteci – yazar Franklin P. Jones demiş ki:
Hafızanızın ne kadar güçlü olduğunu, bir şeyi unutmaya çalışmadan bilemesiniz.


1971’de doğmuşum.

Ben doğduğum için mi, çok uzakta kaldığı için mi, yoksa yaşla gelen nostalji hissinden mi bilinmez, sanki o zamanlar hayat bugünden güzelmiş gibi geliyor. Eski bir arkadaşım yakın geçmişte telefon açmış, hepi börtdeylerin olsun canım demişti. O gün bu gündür “ne oldu bize böyle, eskiden iyiydik” düşüncesi aklımdan çıkmıyor.

Unutmaya çalıştıklarım hafıza ağına takılıp canımı sıksa da, aslında o yıla dair bilmediğim, hatırlamadığım öyle çok şey var ki. Belki bu yüzden cennetten gelmiş cehenneme düşmüş sanıyorum kendimi ve akranlarımı… Bu naif zan, muhtemelen çocukken dünyayı, olan biteni bilmemekten kaynaklanıyor. Yoksa dün de bugünden pek farklı değilmiş.

Bunları enikonu düşününce 1971’de neler olduğunu ciddi  ciddi merak ettim. Çünkü son günlerde içimdeki bir his daha git gide güçleniyor: Çok şey oluyor ve biz fazla hızlı unutuyoruz. Unutmaya çalıştığımız şeylerden ziyade, aklımızda tutmaya çalıştığımız şeyler belirliyor, hafızamızın kaç gigabayt olduğunu.

Neyse.
Benimle doğduğum yıla gelir misiniz?

1971 yılının belli başlı olayları bunlarmış. Bir kısmını biliyordum, bir kısmıyla yeni müşerref oldum.
Ha, 44 yıl önce hayat daha mı güzelmiş, o kararı da siz verin.



























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder